Depresyon
- pskezgiaslantas
- 3 Haz
- 2 dakikada okunur

Majör depresyon, bireyin günlük işlevselliğini ciddi şekilde etkileyen, yaygın ve ciddi bir duygu durum bozukluğudur. Bu makalede majör depresyonun tanımı, semptomları, etiyolojisi, tanı kriterleri ve güncel tedavi yaklaşımları ele alınmıştır. Amaç, hem klinik uygulayıcılara hem de ruh sağlığı alanında bilgi edinmek isteyen bireylere temel bir bakış açısı sunmaktır.
Giriş
Majör depresif bozukluk (MDD), bireyin yaşam kalitesini, işlevselliğini ve sosyal ilişkilerini önemli ölçüde bozan, karmaşık bir psikiyatrik hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2030 yılı itibariyle, majör depresyonun küresel hastalık yükü açısından en ön sıralarda yer alması beklenmektedir. Depresyon, yalnızca duygusal çöküntü değil, aynı zamanda fizyolojik, bilişsel ve davranışsal boyutları da içeren çok boyutlu bir rahatsızlıktır.
Tanımı ve Tanı Kriterleri
DSM-5'e göre majör depresyon tanısı koyulabilmesi için aşağıdaki semptomlardan en az beşinin en az iki hafta süreyle neredeyse her gün devam etmesi gerekmektedir. Bu belirtilerden en az birinin depresif duygudurum ya da ilgi/zevk kaybı olması zorunludur:
Depresif ruh hali
Günlük aktivitelere karşı belirgin ilgi veya zevk kaybı (anhedoni)
İştah artışı veya azalması
Uyku bozuklukları (uykusuzluk ya da aşırı uyuma)
Yorgunluk ya da enerji kaybı
Değersizlik veya suçluluk duyguları
Konsantrasyon güçlüğü ya da karar vermede zorluk
Psikomotor ajitasyon ya da retardasyon
Ölüm ya da intihar düşünceleri
Etiyoloji (Nedenleri)
Majör depresyonun nedenleri biyopsikososyal model çerçevesinde açıklanmaktadır:
1. Biyolojik Etkenler:
Genetik yatkınlık
Nörotransmitter dengesizlikleri (özellikle serotonin, dopamin, norepinefrin)
Hormon düzeylerinde değişimler (örneğin kortizol artışı)
Beyin yapısal değişiklikleri (prefrontal korteks, hipokampus)
2. Psikolojik Etkenler:
Öğrenilmiş çaresizlik
Negatif otomatik düşünceler
Çocukluk travmaları ve bağlanma sorunları
3. Sosyal Etkenler:
Yalnızlık, sosyal destek eksikliği
İşsizlik, yoksulluk, sosyal izolasyon
Travmatik yaşam olayları (kaybı, boşanma, taciz vb.)
Tedavi Yöntemleri
1. Psikoterapi:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünce kalıplarının fark edilmesi ve yeniden yapılandırılması.
Psikodinamik Terapi: İçsel çatışmalar ve geçmiş yaşantıların çalışılması.
Bilinçli Farkındalık Temelli Terapi (Mindfulness): Duygularla başa çıkma becerilerinin geliştirilmesi.
2. Farmakoterapi (İlaç Tedavisi):
SSRI’lar (Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri)
SNRI’lar (Serotonin ve Norepinefrin Geri Alım İnhibitörleri)
Trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörleri
3. Diğer Yöntemler:
Elektroşok tedavisi (ECT), özellikle tedaviye dirençli vakalarda
Transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS)
Yaşam tarzı düzenlemeleri: egzersiz, uyku hijyeni, beslenme
Sonuç
Majör depresyon, bireyin hem ruhsal hem fiziksel sağlığını derinden etkileyen, ancak erken tanı ve uygun tedavi ile büyük ölçüde yönetilebilen bir bozukluktur. Bireysel farklılıkların dikkate alındığı, çok yönlü bir tedavi yaklaşımı gereklidir. Toplumun ruh sağlığı konusunda bilinçlendirilmesi, damgalamanın azaltılması ve erken müdahale olanaklarının artırılması, majör depresyonla mücadelede kritik önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Majör depresif bozukluk, depresyon, psikoterapi, antidepresanlar, DSM-5, ruh sağlığı
댓글