Gövdeni Doğru Yönlendir
- pskezgiaslantas
- 4 Eyl 2023
- 3 dakikada okunur
Ruh ve beden bir bütün diyoruz her zaman. Oldukça doğru bir ifade aslında. Zihin düşünür, hisseder, beden ise buna uygun şekil alır. Örneğin: Mutsuzsak suratımız asılır, mutluysak gülümseriz. Birine öfkelenirsek bunu belli ederiz ya da içimize atarız.
Özetle; zihin ne düşünür ve kalp ne hissederse bizde öyle davranırız. Kendinize bir bakın; genellikle davranışlarınız nasıl? Öfkeli biri misiniz yoksa daha sakin biri mi? Mutlu musunuz yoksa mutsuz mu? Kolayca sinirleniyor musunuz? Ya da kindar mısınız? Bilişsel Davranışçı Terapinin de mantığı aslında budur. Eğer olumsuz düşünceleri olumluya çevirirse kişi, hisleri de olumlu hale gelir ve bu da davranışlarına yansır. Örneğin: Size bağırılmasına karşı çok duyarlısınız diyelim. Bu sizin kırmızı çizginiz. Bir bakalım; birisi size bağırdığında aklınızdan hangi düşünceler geçiyor? Bana nasıl bağırır? Beni önemsemiyor. Bana saygı duymuyor vb. Bu düşünceler oldukça rahatsız edici ve öfke uyandırıcı düşüncelerdir. Elbette bunu düşünen birinin davranışları da sakin ve kontrollü olmayacaktır. Karşı tarafa bağıracak, küsecek belki de çok kırıcı cümleler kuracaktır. Aslında gövdesini yanlış yönlendirecektir. Çünkü zihin ne düşünürse kalp onu hisseder ve beden buna uygun hareket eder.
Senaryoya tekrar bakalım. Size bağırılması kırmızı çizginiz diyelim. Buna asla tahammülünüz yok. Fakat bir yakınınız veya iş arkadaşınız size karşı sesini yükseltti. Bu defa daha sakin ve makul düşünceleri tutalım zihnimizde; Örneğin; ‘‘Belli ki iletişim yeteneği zayıf’’, ‘’kendini kontrol edemeyen biri’’, ‘’iyi bir gün geçirmiyor olabilir’’ vb. Bu tarz düşünen birinin duyguları nasıl olur? Daha sakin, daha az öfkeli ve huzurlu. Peki, böyle düşünen birinin davranışları nasıl olur? Karşı tarafa bununla ilgili problemi doğru zamanda, daha doğru bir şekilde aktarır. Çatışma yaratılmaz. Kişi üzülmez veya huzursuz olmaz. Sonuç gövdesini doğru yönlendirmiş olur.

コメント