Alkol tüketiminin zamandan, rutinden, sebeplerden bağımsız olarak yüksek dozda tüketilmesi alkolizm olarak adlandırılır. Sosyal içici olarak başlayan alkol alımı, risk faktörü taşıyan kişilerde alkol bağımlılığına dönüşebilir. Peki nedir bu risk faktörleri? 1. Diğer ruhsal hastalıkların varlığı Alkolizm tek başına bir sorun olmakla birlikte, başka ruhsal rahatsızlıkların sonucu olarak da sıklıkla karşımıza çıkar. Majör depresyon, anksiyete, bipolar, borderline ve post-travmatik stres bozukluğu gibi ruhsal hastalıklar alkolizm riskini artırır. Kişiler, anksiyetesini azaltma umuduyla, depresyonun getirdiği olumsuz ruh halini bastırır düşüncesiyle, bipoların yaşattığı mani dönemindeki uç davranışların sonucu olarak alkolden medet umabiliyor. Her uyarıcı maddede olduğu gibi, yapay bir iyi oluş haliyle tanışan kişi, bu iyi oluşu devam ettirme arzusuyla alkol alım sıklığını artırıyor ve sonuç olarak alkol bağımlısı oluyor. 2. Genetik faktörü Alkol bağımlığında genetik etkili mi? Evet. Aile geçmişinde alkol ya da madde bağımlılığı olan bireylerin alkolizme yatkınlığı oldukça yüksek. Anne, baba, dede vb. kan bağı yüksek olan kişilerde alkol veya madde bağımlılığı mevcutsa kişi alkolizm risk grubu içerisine rahatlıkla alınabilir. 3. Zorlanma yaratan yaşamsal olaylar Ölüm, ayrılık, yas, ağır hastalık deneyimleri, travmatik deneyimler kişiyi alkol bağımlısı yapabilir. İlk maddenin başlangıcı olarak da düşünülebilir fakat bağımsız da ele alınabilir. Özetle alkolizm; zamandan, mekandan, sebepten bağımsızdır.
